Dağları, taşları bürümek için,
Piçlerin leşini sürümek için,
Tıpkı senin gibi yürümek için,
Kışlada tüfeği çatan seninle,
Yürü Mehmet yürü, Vatan seninle…
Avşarı, Yörüğü, Zazası, Kürdü,
Dadaşı, Gakgoşu elele verdi…
Sağlamlar şubede sıraya girdi,
Hatta hasta hasta yatan seninle,
Yürü Mehmet yürü, Vatan seninle…
Şehirler, kazalar, köyler, bucaklar,
Kucaklar Mehmet’im seni kucaklar…
Mezrada, yaylada yanan ocaklar,
Bacasından duman tüten seninle,
Yürü Mehmet yürü, Vatan seninle…
Madem itler saldırıyor kudurup,
Topunu gebertin hep vurup vurup…
Beş vakit ilahi huzura durup,
Duasına dua katan seninle,
Yürü Mehmet yürü, Vatan seninle…
İleri Mehmet’im daha ileri,
Kaçtıkça kovala bu köpekleri,
Köklerini kazı, öyle gel geri!..
Çünkü bak canına yeten seninle,
Yürü Mehmet yürü, Vatan seninle…
Karşına dikilmiş cümle ecnebi,
Şehitler, Gaziler olacak tabi!..
Çanakkale’deki güneşler gibi,
Bir hilal uğruna batan seninle,
Yürü Mehmet yürü, Vatan seninle…
Şehit bayrağıyla süslenmiş oba,
Acıya gömülmüş hısım akraba,
Şu evladı şehit ana ve baba,
Yudum yudum acı yutan seninle,
Yürü Mehmet yürü Vatan seninle…
Ozan Arif der ki; şu dul, şu yetim,
Yediden yetmişe bütün Milletim,
Sadece şehitler değil Mehmet’im,
Onların yasını tutan seninle,
Yürü Mehmet yürü, Vatan seninle…

03 Şubat 2018
Bad Homburg v. d. H.