ESKİ BAYRAMLAR Bu bir tespit, bir tecrübe, bir gözlem, Ne güzel bayramdı eski bayramlar... Belki çocukluğa duyduğum özlem! Ne güzel bayramdı eski bayramlar... Neden mi? diyeyim, dinle bir hele, Gel o bayramları alalım ele, Nereden başlayıp getirsem dile, Ne güzel bayramdı eski bayramlar... Bayram için yavaş yavaş inceden, Üstün körü değil çok derinceden, Temizlik başlardı günler önceden, Ne güzel bayramdı eski bayramlar... Bayram için pişirilen yemekler, Ev yapımı baklavalar, börekler, Anlatılmaz o verilen emekler, Ne güzel bayramdı eski bayramlar... Bütün esnaf bayramları düşlerdi, Çarşı, pazar vızır vızır işlerdi, Bayram için alış veriş başlardı, Ne güzel bayramdı eski bayramlar... Konfeksiyon azdı alamazdınız, Terzilere geç-meç kalamazdınız, Kalırsanız sıra bulamazdınız, Ne güzel bayramdı eski bayramlar... Yeni kumaş alamayan giderdi, Terzi eskisini ters-yüz ederdi, Herkes bu işleme “tornistan„ derdi, Ne güzel bayramdı eski bayramlar... Zenginler gösteriş hava yapmazdı, Fakir görüp başka yola sapmazdı, Fakir zengin birbirinden kopmazdı, Ne güzel bayramdı eski bayramlar... Zenginden ziyade fakir olurdu, Fakir bile bir yolunu bulurdu, Peşin yoksa veresiye alırdı, Ne güzel bayramdı eski bayramlar... A.V.M‘ler yoktu esnaflar vardı, Esnaflarda ehli insaflar vardı, Ne senet, ne kefil, ne çek arardı, Ne güzel bayramdı eski bayramlar... Yani fakir bir esnafa giderdi, Çocuğunu illâ mutlu ederdi, Sonra onu yavaş yavaş öderdi, Ne güzel bayramdı eski bayramlar... Arefe gününden millet coşardı, İhmal etmez kabristana koşardı, Okur, üfler ölülerle yaşardı! Ne güzel bayramdı eski bayramlar... Çocukları bir heyecan tutardı, Çoğu yeni pabucyla yatardı, Sabah giyer çıkar çalım satardı, Ne güzel bayramdı eski bayramlar... Bayram günü ilk işimiz namazdı, Dolar taşar cami bizi almazdı, Almasa da hiç kılmayan kalmazdı, Ne güzel bayramdı eski bayramlar... O cemaat bir letafet taşırdı, Sanki birbirine hayranlaşırdı, Küs-müs kalmaz hepsi bayramlaşırdı, Ne güzel bayramdı eski bayramlar... İlk bayramı ailede yapardık, Büyüklerin ellerini öperdik, Bayram için harçlıkları kapardık, Ne güzel bayramdı eski bayramlar... Çocuk sesi mahalleyi kaplardı, Kimi oynar kimi koşar, hoplardı, Kimi kapı kapı şeker toplardı, Ne güzel bayramdı eski bayramlar... Kimi afacandı, kimisi minnoş, Herkes çocukları hoş görürdü hoş, Çevirmezdi asla kapısından boş, Ne güzel bayramdı eski bayramlar... Önce yaslı hanelere gidilir, Hastaların ziyareti edilir, Sonra komşu, böyle sıra güdülür, Ne güzel bayramdı eski bayramlar... Hele komşulara gelince sıra, Gırıla giderdi ikram gırıla, Mümkün mü ki art arkası durula! Ne güzel bayramdı eski bayramlar... Yakında olanı bir bir gezerdik, Uzakta olana tebrik yazardık, Unutursak kendimize kızardık, Ne güzel bayramdı eski bayramlar. Davul zurna çalar kimi oynardı, Meydanlarda satıcılar kaynardı, Gazozcu, şerbetçi hepisi vardı, Ne güzel bayramdı eski bayramlar... Sayabilsem daha neler neler var, Elmalı şekerler, keten helvalar, Rengarenk macunlar, pandispanyalar, Ne güzel bayramdı eski bayramlar... Yani bayram az-buz emek değildi, Kaçıp gidip para yemek değildi, Ve katiyen tatil demek değildi! Ne güzel bayramdı eski bayramlar... Geçip gitti Arif hep geçip gitti, O bayramlar artık malesef bitti, Bence millet kendi kendine etti!.. Ne güzel bayramdı eski bayramlar... Ozan Arif 31 Ağustos 2017 Samsun