Milletçe güvendik „Eylül“ ayına.
Güvendik ya, lâkin geldik oyuna.
Acaip vergi var üç baş koyuna,
Hep sattık beygiri, tayı gardaşım.
Fiyatlar artıyor her seferinde,
İşçinin ücreti dondu yerinde,
Korkudan susuyom, yara derinde,
Aç iken oynar mı ayı gardaşım?
Bir köşe yapıyor tezgâhtan geçen,
Ne bize soran var, ne mevzu açan,
Yüzaltmış vekili meclise seçen
Beş tane adamın oyu gardaşım.
Bindörtyüz yıl öncesini gevenin,
Açıkça ilâhi hükme sövenin,
Eflâtun`un „Devlet“`ini övenin
Kültüründen (!) aldık payı gardaşım?
Kadınlar saçını yemeğe sokmuş,
Bu yüzden birara başörtü çıkmış (!)
Meğerse İslâm`da örtünmek yokmuş
Duydunuz mu Paşa beyi gardaşım?
İzi aynı eski pirinin izi,
Meselâ gezerken Karadeniz`i,
Anasonla karıştırdı filizi,
Irakı zannetti çayı gardaşım.
Suçlular suçunu düşünsün kendi.
Bu belâ bizlere haktır efendi.
Sivas`ta Kur`an`a basılır dendi,
Irganmadı halkın tüyü gardaşım.
Gözünün üstünde kaş var diyeni,
Sokağa koymazdı kısa giyeni,
Amma alkışladı oruç yiyeni,
Değişti dadaşın huyu gardaşım.
Korkudan imanı rafa kaldırdık,
Kendimizi yaşar iken öldürdük.
Kızımızın örtüsünü aldırdık,
Namusa kazdırdık kuyu gardaşım.
Evde bile artık susmak iyisi,
Horozu bastırdı tavuğun sesi,
Garı da, erkek de evin reisi,
Artık evde herkes dayı gardaşım.
Vallâhi hep bizde büyüğü suçun,
Ahâli taş ile siliyor gıçın.
Yüzbin gayme verdik sırf heykel için,
Yoğuken köyümün suyu gardaşım.
Dinimize göre kürtaj cinayet,
Bunu şimdi resmen yapacak devlet.
Gene ağzını açmıyor millet,
Rezalet çizmenin boyu gardaşım.
Herneyse sen fazla canını sıkma,
Çok değil az kaldı kafanı takma,
Patlamak üzere bu millet bakma,
Gerildi sabırın yayı gardaşım.
Ozan Arif ayrı, saz ayrı inler,
Süt tozundan gıda almış beyinler,
Değneksiz geziyor hinoğlu hinler,
Köpeksiz buldular köyü gardaşım.
Güvendik ya, lâkin geldik oyuna.
Acaip vergi var üç baş koyuna,
Hep sattık beygiri, tayı gardaşım.
Fiyatlar artıyor her seferinde,
İşçinin ücreti dondu yerinde,
Korkudan susuyom, yara derinde,
Aç iken oynar mı ayı gardaşım?
Bir köşe yapıyor tezgâhtan geçen,
Ne bize soran var, ne mevzu açan,
Yüzaltmış vekili meclise seçen
Beş tane adamın oyu gardaşım.
Bindörtyüz yıl öncesini gevenin,
Açıkça ilâhi hükme sövenin,
Eflâtun`un „Devlet“`ini övenin
Kültüründen (!) aldık payı gardaşım?
Kadınlar saçını yemeğe sokmuş,
Bu yüzden birara başörtü çıkmış (!)
Meğerse İslâm`da örtünmek yokmuş
Duydunuz mu Paşa beyi gardaşım?
İzi aynı eski pirinin izi,
Meselâ gezerken Karadeniz`i,
Anasonla karıştırdı filizi,
Irakı zannetti çayı gardaşım.
Suçlular suçunu düşünsün kendi.
Bu belâ bizlere haktır efendi.
Sivas`ta Kur`an`a basılır dendi,
Irganmadı halkın tüyü gardaşım.
Gözünün üstünde kaş var diyeni,
Sokağa koymazdı kısa giyeni,
Amma alkışladı oruç yiyeni,
Değişti dadaşın huyu gardaşım.
Korkudan imanı rafa kaldırdık,
Kendimizi yaşar iken öldürdük.
Kızımızın örtüsünü aldırdık,
Namusa kazdırdık kuyu gardaşım.
Evde bile artık susmak iyisi,
Horozu bastırdı tavuğun sesi,
Garı da, erkek de evin reisi,
Artık evde herkes dayı gardaşım.
Vallâhi hep bizde büyüğü suçun,
Ahâli taş ile siliyor gıçın.
Yüzbin gayme verdik sırf heykel için,
Yoğuken köyümün suyu gardaşım.
Dinimize göre kürtaj cinayet,
Bunu şimdi resmen yapacak devlet.
Gene ağzını açmıyor millet,
Rezalet çizmenin boyu gardaşım.
Herneyse sen fazla canını sıkma,
Çok değil az kaldı kafanı takma,
Patlamak üzere bu millet bakma,
Gerildi sabırın yayı gardaşım.
Ozan Arif ayrı, saz ayrı inler,
Süt tozundan gıda almış beyinler,
Değneksiz geziyor hinoğlu hinler,
Köpeksiz buldular köyü gardaşım.
>
26 Ağustos 1981