Üye Girişi

Üye Girişi

ANLAMAZLAR BİLİYORUM, AMA OLSUN!..

02 Eyl 2018

İyiyiz, hasız, büyük milletiz, dünyada bir eşimiz daha yok tamam da, ama şöyle de bir kötü huyumuz var kabul edelim.

Şimdi neymiş bu kötü huy diyeceksiniz.
Arzedeyim efendim.


Sosyal hayatımızın her sahasında, bilhassa yöneticilik de, idarecilik de, askerlik de hatta liderlik de biri çıkıp, ondan hiç beklenmeyen bir başarıya imza atınca onu hemen alır gök yüzüne çıkarırız…
Ona insan üstü vasıflar yakıştırır, hatta bazı sapıklar gibi onu Cenab-ı Allah’ın vasıflarıyla süslemeye kalkarız…

Halbuki bu tiplerin başarıları biraz incelense, başarılarının işin inceliğini veya işin vahametini bilmesinden değil, tam aksine işin inceliğini ve mesuliyetini iyi idrak edememesinin verdiği cahil cesaretinden kaynaklandığını görürüz…
İşte bu gerçeği göremeden bu tiplere geniş yetki veren milletler, bu yetkiyi vermenin bedelini çok acı öderler!

Daha önce de bir yazımda belirtmiştim sanıyorum.
Böyle birdenbire tesadüflerin yardımıyla meşhur olmuş veya kahraman yapılmış insanlar, sonradan gerçekten kendilerinde üstün meziyetler olduğunu sanarak bir milleti felakete götürürler.
Bunlar o milletin hayatına öyle felaket kazıkları çakarlar ki, gelecek nesiller bu felaket kazıklarını yüz senede dahi çıkaramaz.
İnanın mübalağa etmiyorum!..
Tarih bunun örnekleriyle doludur.

Esasında yapılması gereken şey, bir başarıyı gösterdi diye hemen o kişiyi ilahlaştırmamak hiç olmazsa biraz inceleyip;
'Yahu bu adam bu işi hangi muhakemenin peşinden giderek başardı' diye üzerinde kafa yormaktır.
Yani biraz düşünmektir, Allah’ın verdiği aklı kullanmaktır aklı…
Çünkü;
Peşimden gelenler bana itibar ediyor hatta (tövbe haşa) tapıyor diye bir kasıntı abidesi olanlar değil de, bu itibar benden ziyade bana Allah’ın bahşettiği gerçeğedir diye işin şuurunda olanlar ancak sağlam adımlarla yürür ve gelecek için güven verirler.

Zira onlar tribünlere oynamaz, ettikleri her laf, yaptıkları her gaf için alkış ummaz veya ufak tefek başarıları için de yakalarına madalya takılmasını, kapılarının önünde bando çalınmasını beklemezler!..

Başta söylediğimi tekrar söylüyorum;
Yaptıkları işin sorumluluğunu ve tehlikesini hesaba katmadan bir başarıya muvaffak olmuş olanları, yani tesadüfen bir defacık başarı kazananları ya da milleti hipnotizma edecek derecede kandıranları yetkilerinin fevkinde yetkilerle donatan halklar, yaptığı hasatı yani harmanı tesadüfün rüzgarlarına bırakmış sayılırlar.
O zaman da o harmanı ya yel alır, ya da yabancı güç dedikleri el alır!..
Her şeyi biliyormuş gibi davranan, ama hiç bir halttan haberi olmayan şuursuzca kendini her şeye yetkili görerek şımaran idarecilerin bıraktığı pisliği temizlemek bazen insanların değil milletlerin bile ömrünü alır milletlerin…

Şimdi biliyorum bazıları alınganlık yapacak, kendi adamına laf soktuğumu düşünecek, beni dinsiz kendini dinli sanacak kadar alçalacak…
Halbuki ben lafı hak edene sokarım.

Zaten ne çekiyorsak başa geçenlerden ziyade onları kudurtan bu tiplerin yüzünden çekiyoruz.
Çünkü Cenab-ı Allah’ın;
“Siz nerdesiniz öğüt alma nerde” diye tarif ettiği kesimi bence bunlar oluşturuyor.

Amaaan inanın onlar artık umrumda değil!
Hani kim demişse bilmiyorum, demiş ki;
“Ben herkesi adam yerine koyuyorum,
ama bazıları yerini yadırgıyor! Yazık…”

Şimdi o hesap;
Allah’ın Ayetini dinlemeyecek kadar siyasetin kör ettiği vicdanlar veya kulağı ve dimağı sağırlaşmış olan yaratıklar Ozan Arif’i mi dinleyecek?

Hani sık kullandığım bir söz vardır ya;
“Gafile kelam, nafile kelam”


02 Eylül 2018
Samsun

 
ozan-arif.ws | ozan-arif.net | ozan-arif.org | arif.info | © 2023 Tüm Hakları Saklıdır

Arif'çe

  • GÜLE GÜLE VEHBİ!..
    Yazan
    Kara haber tez duyulur derler hep… Zaman, şartlar, veya kendi sıkıntılarımız hatta kendi canımızın derdine düşmemiz kara haberleri bile geç duyar hale getirdi bizi… Baksanıza benim güzel hemşehrim, benim yiğit kardeşim, değerli gönüldaşım, daha açıkcası ülküdaşım… Ülküdaşım… Alucra’nın Vehbi Usta’sı çekip gitmiş de onu bile geç duymuşum geç…
    Yazan Çarşamba, 12 Eylül 2018 06:46 Devamını oku...
Arif'çe

 


"Bir Devrin Destanı" isimli
şiirkitabının 3. baskısını
TÜRK KİTAP EVİ'nden temin edebilirsiniz.



Münchener Str. 13 | 60329 Frankfurt am Main
+49 69 250506

www.turkkitap.de