Daha iki gün önce yaşadık böyle bir rezaleti!..
Sinan Ogan’a yapılan saldırıdan bahsediyorum…
Bugün de Adana’da yine aynı rezalet…
Bu sefer de Ümit Özdağ’a ve Yusuf Hallaçoğlu’na önce taciz…
Arkasından saldırı…
Bunlar Ülkücü falan olamaz.
Bunlar bir küçük varlığı zorla büyültme ve yüceltme derneği mensupları…
Bu davranışlar büyük adam olmak için küçülenlerin, hatta bu davranışlarla yükseleceğini sanan alçakların işleri!..
Bu rezalete alet olan zavallılara gelince,
Hak edeceğiz diye, kendilerini yok eden sefiller…
Hani derler ya "Bunlar Victor Hugo’nun değil, bunlar bizim sefiller!..“
Bir koltuklu sefilden aferin almayı hak edeceğiz diye, edebi, terbiyeyi yok eden, delikanlılığı ise bok eden sefiller!…
Ama bu tür gelişmelere, bu tür terbiyesiziliklere şaşırmıyorum artık!
Çünkü ben biliyorum ki;
En iğrenç şey küçüklerin büyüklük taslamasıdır!
Bakmayın böyle yazdığıma, esasında şikayet bile etmiyorum!
Ben ki şikayet etmiyorum, yıllarca bunu bize "hareketin lideri bilmem ne…" diye dayatanlar hiç şikayet etmemeli!
Etmeye de hakları yok zaten.
Neden diye sormayın!
Sormayın çünkü daha önce söylemiştim!
Daha doğrusu ben değil ben… Cenap Şahabettin söylemiş…
Demiş ki;
"Eşeği mektep müdürü yapanlar, dershanelerin ahıra döndüğünden şikayet etmemeli!..“
Bu durum daha başka nasıl tarif edilir ki?
Geçmiş olsun Ümit Hoca…
Geçmiş olsun Yusuf Hoca…
Sakın sahiplerini bırakıp köpekleriyle uğraşmayın!
"Düşer bir gün;
Yıkılır düşer bir gün,
Namerde düşen fırsat,
Bize de düşer birgün! „
6 Mart 2017,
Bad Homburg v.d.H.